15 Mart 2011 Salı

Kanımı kaynatan kaynatam


- Nasıl oldu olay bize anlatabilir misiniz?

- Tabii. Evlilik kurumunun ciddiyetini anlayabilmem için yedi yıl boyunca içinde bulunmam gerekti. Kurumsallık denen şeyin her bir ayrıntısını barındırdığını hissettim bu süre içerisinde. Geçirdiğimiz bu yedi yılın toplamda 42 saatinde gerçekten istediğimin bu olduğunu düşündüm. 42 saat.

Bir gün bir değişiklik yapmak maksadıyla eşimin İsviçre'deki ailesini ziyaret etmeye karar verdik. Karar almak kolaylaşmıştı. "Evet" demek her zaman her zaman her zaman işe yarıyordu.

Bu arada bir kaç kez (gerçekten toplamda 9 kez) denediğimiz halde çocuğumuz olmuyordu. Sorun sende mi? sorusuna -Evet. diyerek devam ettik.

Uçağımız İsviçre'ye indiğinde orada bizi neredeyse 5 senedir görmediğim yasal anne babam karşıladı. Kaynanam ve kaynatam.

Kaynanam: 63 yaşında eski bir koşucu olan kaynanam son 10 senesini kendi gibi sporcu olmak isteyen gençleri yetiştirmeye adamıştı. Fit bi kadındı. Heyecan verici parlaklıkta saçlara sahipti. Sporcu genlere sahip olduğundan sıkı kalçaları ve geniş omuzları vücudunun doğru noktalarına yerleşmişti. Makyaj yapmıyordu. Ve bu onu -nasıl olduğunu kavrayamasam da- daha genç gösteriyordu. Etrafına saçtığı ışıktan faydalanmak istiyordum.

Kaynatam: Eski bir dansçı. Muhteşem bir gülüşü ve inanılmaz bir espri anlayışı vardı. 66 yaşında olmasına rağmen sahip olmak isteyebileceğim türde bir vücuda sahipti. Sahip olmak isteyeceğim türde...

Zürih'e üç saat mesafedeki evlerinde geçirdiğimiz ilk gün birbirinden lezzetli etler yedik. Sonra da uçak yolculuğunun verdiği yorgunlukla uyuduk. Daha doğrusu uyumaya çalıştık.

Yatağıma uzandıktan sonra önce sağıma sonra soluma ve ardından tekrar sağıma döndüm. O zaman anladım ki kalkıp sıcak bir süt içmeliydim rahat bir uyku için. Doğruldum. Parmak uçlarımda yürüyerek mutfağa doğru yollandım. Buzdolabını açtım içinden sütü çıkardım bir anda omzumda bir el hissettim. Altıma sıçmıştım. Döndüğümde kaynatamın terli bir şekilde arkamda durduğunu farkettim. Elimdeki sütü tutup kenara koydu ve beni mutfak tezgahına itti. Elini saçlarımda gezdirmeye bir yandan da boynumu öpmeye çalışıyordu. O anda yedi yıllık evliliğimin sallandığını hissettim net bir şekilde. Kendimi geri çektim. Sütümü de içemedim. Eşimin yanına döndüğümde hala mışıl mışıl uyuyordu.

- Demek İsviçre'de tacize uğradınız kaynatanız tarafından. Olacak iş değil.

- Ondan davacıyım Esra Hanım. Beni taciz etti. Elledi beni. Okşadı.

- Kaynatanız?
- Evet. Eğer mümkünse Esra Hanım ekranlarından, eşime seslenmek istiyorum. "Bebeğim çok üzgünüm ama yedi yıl boyunca hiç olmadığı kadar kanımı kaynattı kaynatam. N'olur geri dön Adelheid".

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder